Moymul'un Altından

Moymulun altından gelir geçersin
Savura savura sigaranı içersin
Ne bana gelirsin ne vazgeçersin

Aman aman Eminem bahar mıdır yaz mıdır
Elindeki cura mıdır aman saz mıdır

Moymulun altında balıklı pınar
Çıkarma çorabı ayağın donar
İnsan sevdiğine böyle mi yanar

Aman aman Eminem bahar mıdır yaz mıdır
Elindeki cura mıdır aman saz mıdır

Ahmet DEMİR


Balıklı Efsanesi


Bundan 700 yıl kadar önce, Horasan erlerinden el alan, düşünce ve inançlarını yaymak için Anadolu'ya gelen Hacı Bektaş'ı Veli Suluca Karacahöyük'e yerleştiğinde burada Sarı İsmail de yanında idi. Bir süre sonra erenlerini Anadolu içlerine gönderme zamanının geldiğini düşündü ve;

- Gel bakalım benim sadık İsmail'im bak şu yayı fırlatıyorum. Bu yayı ara, bul ki oraya dergâhını kur dedi ve "Ya Allah" diyerek oku fırlattı, sonra İsmail'e dedi ki; Sadrın her zaman feyz dolsun, destur ve himmet üzerine olsun.

Sadık İsmail geceleri gündüzlere, gündüzleri gecelere katarak fırlayan okunu aradı. Tavşanlı’nın Dedeler Köyü'nde Çelik, Sadık İsmail ile Sadık İsmail ise Çelik ile tanıştı. Moymul'un Ünürüstü, Sadık İsmail'in çevreye en hakim yer olduğu için mekanına orada başlar. Derman arayan dertlilerle İslam'a hizmet vermek isteyenlerle dolar taşar Sadık İsmail'in dergahı.

Keles'in Oydaş Köyü’nden bir baba kızının hastalığında ümitsizlik içinde iken bir ümit der ve Sadık İsmail'in makamına gider ve kızı Dölek şifa bulur. Babası da derki “Hocam bende kız çok bu Dölek'im bu dergâha hizmet etsin”. Dölek kız yeni makamında su taşır, bulaşık ve çamaşır yıkar, yemeğini yapar, hem hizmetinden hem de güzelliğinden dolayı herkes tarafından sevilir. Güzelin düşmanı çok olur deyip Sadık İsmail'in Dölek'i su taşırken rahatsız ettikleri için şimdiki Balıklı Havuzu’nun olduğu yere asasını vurur ve yerden pırlantalar gibi sular fışkırmaya başlar. Çamaşır için su bulamayan kadınlar çamaşırlık, hayvanlarını sulayacak çobanlar büyük akarlar yaparlar, ihtiyarlar yanında sohbet etmek ve tarlalarının sulamak için buranın önünü çevirirler.

Aklımıza şu sorular gelebilir, havuzdaki balıklar nereden geldi, burası neden kutsallaştı ve buradaki balıkların diğerlerinden farkı nedir? Sadık İsmail'in öğrencilerinden biri Dölek'e aşık olur ama kıza aşkını bir türlü açıklayamaz, terbiyesi müsaade etmez çünkü. Havuzun suları çoğaldıkça dergâhta, içtiği sularda aşkı daha da artıyordu. Hoca buna bir çare bulur, o zamanlar yeni çıkan bir sefere genci nefer olarak gönderir, gurbet aralarının söndürecek iken daha da aşkları güçlenir ve arkadaşlarına Dölek'i anlatır. Günün belli bir zamanlarında bu aşk hikayesini herkes dinler.

- Ah! Ah! demiş. Şimdi o havuza su doldurmaya gitmiştir Allah'ım ne olur balık olsam da Dölek'imin yüzüne doya doya baksam demiş. Kader onu bu savaşta ayağınsan yaralar, şehit olmadan yine aynı vakitte nakaratını tekrarlarmış. saatte gelirler ve havuzda bir çok balık vardır, içlerinden bir tanesinin kuyruğu yaralıdır ve o balık havuz başındaki gençlerin yanına gelir. Onlar nereye giderse o balıkta hızla oraya gider. Balık hızla başka bir tarafa döndü ve gidişini gören gençler karşısında Dölek kızı gördüler. Balık, bir gençlerin bir kızın yanına gidip gelir ve bu da anlatılanları doğrularcasına gençleri şaşırtır. Dölek balıklar ile gördüğü rüyayı babalığına ve yakın arkadaşlarına anlatmıştır.

- O şimdi havuza su doldurmaya geldi. Allah’ım o havuzda balık olsam da Dölek'imi doyasıya görsem derken şehit olur. Sadık İsmail'e arkadaşlarının şehit olduğunu anlatırlar el öperler, himmet alırlar, havuzun başına her gün geldikleri  Kendisinin yakından tanıdığı o genç gelmiş ve rüyasında demiş ki;- Dölek biz yarın kırk arkadaşımız ile havuza geleceğiz. Rüyanın ertesi günü havuz balıkla dolmuştur. İçlerinden birinin kuyruğu yaralı ve o balık hep Dölek'i takip edermiş.O sırada çıkan her savaşta balıkların kaybolup tekrar geri dönmeleri balıkların halk arasında kutsal sayılmasına neden olmuştur. Dölek, kıza aşık gencin babası Sadık İsmail'e hizmet etmek üzere dergaha gelir. Ölene kadar dergaha hizmet eder öldüğünde oğlunun yanına gömülür ve Balıklı dede olarak anılır.

0 yorum: